Toplumun Temeli: Güçlü Aileler

Aile İçin Sağlıklı Bir Gelecek İnşa Ediyoruz

Türkiye Söz Konusu Aile Birliği 2018 yılında faaliyetlerine Dernek Başkanı Serkan GÜRSOY öncülüğünde başlayarak,
Devlet kurumları ile resmi olarak çalışmalar yapmak,
Siyasi Partilerle çalışmalar Yapmak,
Toplumsal Farkındalık için Sosyal medya calısmaları (Haftalık Twetter sohbet odası, Tüm sosyal medya Facebook, tweetter, Instagram, YouTube, Tiktok, hesaplarından yazılı, görsel ve video yayınları yaptık.
Basın açıklamaları organizasyonları yaptık.
İmza Kampanyaları düzenledik. Cimer çalışmaları yaptık. Mağdurlara hukuki ve psikolojik destekler verdik. Miting yürüyüş ve Gösterilerde bulunduk.

Aileme Dokunma

ACİZ VE TECAVÜZ İFTİRALARI GENÇ EVLİLİK MAĞDURİYETLERİ

Serkan GÜRSOY

8/27/20236 min oku

Severek evlenmiş,aile yuvası kurmuş (akran evlilikler) devletimiz tarafından nikah cüzdanı

verilmiş,çocuk sahibi olmuş binlerce genç evlilik mağduru erkek-babaları adalet sistemi tecavüzcü

diye lekeleyerek hapse,kadını koruduğunu söyleyen siyaset sistemimiz,kadını ve çocuklarımızı

sokaklara terketmiştir.Burada rızaları dışında ve zorla evlendirilen gençlerimiz tabii olarak hariçtir

ve gerekli hukuki tedbir ve cezai müeyyideler uygulanmalıdır.

- TMK 124: Erkek ya da kadın 17 yaşını doldurmadıkça evlenemez.Ancak hakim olağanüstü

durumlarda ve pek önemli sebeple 16 yaşını doldurmuş olan erkek veya kadının evlenmesine izin

verebilir.Olanak bulundukça karardan önce ana ve baba veya vasi dinlenir.

Burada 18 yaşından küçük evliliğin suç olduğunu bilmeden ya da bilmelerine rağmen

sevgileri uğruna birlikte olmuş evlenmiş,birçok durumda aileleri (Anne-baba) rıza göstermiş,çocuk

sahibi olmuş hatta devlet kurumları tarafından nikahlanıp nikah cüzdanı verilmiş binlerce genç

erkek tecavüzcü ve hatta babaları da suçlu gibi ağır cezalar verilmekte hapse atılmaktadır.Zina

suç olmaktan çıkarılmış,bir çok gencimiz nikahsız birliktelikler yaşamakta evlilik kurumundan

uzaklaşmaktadırlar.İslami inancımızda ve diğer dinler de de zina suçtur ve cezası vardır.

743 S.Atatürk dönemi Kanun i Medeni'sinde (17.02.1926)

Madde 10: Evlenme Mümeyyiz olan reşit, medeni hakları kullanmağa salahiyettardır.

Madde 11: Rüşt, on sekiz yaşın ikmaliyle başlar. Evlenme, kişiyi reşit kılar.

Madde 12: On beş yaşını ikmal eden küçük, kendi rızası ve ana ve babasının muvafakatı ile

mahkemei asliyece mezun kılınabilir.Vesayet altında ise, vasi de dinlenir.

Madde 88: Erkek onsekiz ve kadın onyedi yaşını ikmal etmedikçe evlenemez.Şu kadar ki hakim,

fevkalade hallerde ve pek mühim bir sebebe mebni onbeş yaşını ikmal etmiş olan erkek ve kadının

evlenmesine müsaade edebilir. Ana ve baba ve vasi de dinlenir.

743 sayılı Atatürk dönemi Kanun i Medeni'sinde evlilik yaşı,aile kurumunun korunması

için istisnai durumlarda 15'dir.

ANAYASA Md.2 : Kanunların hukuk güvenliği sağlaması,bu doğrultuda geleceğe yönelik

istikrarın korunabilmesi için kanunlar yürürlüğe girdikleri tarihten sonraki olaylara

uygulanırlar.Yasaların geriye yürümezliği ilkesi uyarınca,kanunlar kamu yararı ve kamu düzeninin

gereği kazanılmış hakların korunması,yürürlüğe giren kanunların,geçmişe etkili olmaması hukukun

genel ilkelerindendir.

Burada genç evlilik mağduru erkeklerin Anayasal (Md.2) hakları ihlal edilerek geriye doğru hukuk

işletilerek cezalar verilmiştir.Bu haklar derhal iade edilerek Aile yuvaları kurtarılmalıdır.

ANAYASA Md.41 : Aile,Türk toplumunun temelidir ve eşler arasında eşitliğe dayanır.

Devlet,ailenin huzur ve refahı ile özellikle ananın ve çocukların korunması ve aile planlamasının

öğretimi ile uygulanmasını sağlamak için gerekli tedbirleri alır, teşkilatı kurar.

Bu öneme binaen Devlet ailenin huzur ve refahını sağlamak ve bu konuda gereken

tedbirleri almak konusunda bir yükümlülük yüklemiştir.Ancak burada ailenin,erkeğin tecavüzcü

olarak hapse atılması ve genç kadının çocuklarıyla sokaklara terk edilmesi aileye koruma değil

tam bir yıkım getirmektedir.

TCK Md.102: (Değişik madde: 18.06.2014 t. 6545 S.K.M.58)

(1) Cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlâl eden kişi, mağdurun

şikâyeti üzerine,beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.Cinsel davranışın sarkıntılık

düzeyinde kalması hâlinde iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Fiilin vücuda veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi durumunda, on iki

yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Bu fiilin eşe karşı işlenmesi hâlinde,

soruşturma ve kovuşturmanın yapılması mağdurun şikâyetine bağlıdır.

TCK 103. Md.1 : Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, sekiz yıldan on beş yıla kadar

hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması halinde üç yıldan

sekiz yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Ayrıca TCK Md.(102,103,104,105)

6284 Sayılı Kanunun 8/3: Mağdurun beyanı esası yaygın bir şekilde iftiralara ve hatta bazı

annelerin boşanma esnasında velayeti almak eski eşlerinin öz evlatlarına,kız öğrencilerin (yüksek

not ve sınıf geçebilmek için) öğretmenlerine,islama ve din görevlilerini itibarsızlaştırma ve mahkum

etmek için imamlara,genç kızların sevgililerine,polis ve askerlerimize sistemli ve organize bir

şekilde taciz ve tecavüz iftiralarına dönüşerek haksız ve hukuksuz biçimde somut delil bilgi ve

belgeler olmadan cezalar verilmektedir.

Bu uygulamalar en temel hukuk ilkesi olan Anayasamızın 38. maddesinde “Suçluluğu

hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.” şeklinde ifade edilen masumiyet

karinesi,aynı zamanda savaş, seferberlik veya olağanüstü hâllerde dahi sınırlandırılamayan mutlak bir temel haktır.İftira mağduru bir çok erkek burada baştan suçlu olarak kabul

edilerek,kişinin suçsuzluğunu ispatlaması istenmekte,sucsuzluk karinesi çiğnenmektedir.

Ayrıca Ceza Muhakemesi Kanunu' nun Kamu Davasını Açma Görevi başlıklı 170/2.

maddesine göre kamu davası açılabilmesi için soruşturma aşamasında toplanan delillere göre

suçun işlendiğine dair yeterli şüphe bulunması gerekir. Suç ihbar veya şikayeti yoluyla soruşturma

yaparak maddi gerçeğe ulaşma yükümlülüğü ve yetkisi bulunan Cumhuriyet Savcısı,soruşturma

sonucunda elde edilen delilleri değerlendirerek kamu davası açmayı gerektirir nitelikte yeterli

şüphe olup olmadığını takdir edecektir.(YARGITAY 4. CEZA DAİRESİ Esas : 2018/819 Karar :

2018/4172 Tarih : 01.03.2018)

Tüm bu bağlamda sosyal,tarafsız,eşitlikçi ve en temel ilkelere aykırı tutum ve kararlar

gözden geçirilerek özellikle genç evlilik mağduru kardeşlerimizin hakları iade edilmeli aile yuvaları

ve yavrularımız babalarına kavuşturulmalıdır.Taciz ve tecavüz vakaları titizlikle araştırılmalı somut

delil,bilgi,belge ses kaydı,video,doktor ve uzman raporuna dayanarak hukuk devleti ilkesinin

gerekleri yerine getirilerek soruşturma ve yargılamalar yapılmalı,iftira ve hukuk gasblarının önüne

geçilerek masum insanların hakları korunmalı,iftirası ispatlananlara uygulanmayan hukuki yaptırım

ve cezalar işler hale getirilmelidir.

Buradaki en önemli husus kadını ve çocukları koruyalım derken feminizmin yaygara ve

dayatmalarıyla ADALET VE YARGI tahakküm ve baskı altına alınarak erkeklere iftiralara,masum

insanların lekelenmesine temel hak ve hürriyetlerinin kısıtlanmasına ve adaletsizliklere hatta aile

yuvalarının yıkılmasına toplumun çatışmasına ve güvensizlik ortamı oluşturmaya

çalışılmakta,adalete olan güven duygusu sekteye ugratılmaktadır.

Hadis i Şerif "Bir devlet adl (adalet) yükselir,zulm ile yıkılır.En öncelikle ve temel anlayışımız

herkes için eşit ve adil bir düzen ve adalettir.Burada tüm toplum kesimleri ile özellikle

siyasetçilerin,adli makamların ayrımcı ve cinsiyet odaklı yaklaşımlarını terkederek,şeytani küresel

çetenin fonladığı yerli işbirlikçileri (Kadın dernekleri,eşcinsel dernek ve oluşumlar)titizlikle

incelenmelidir.Özellikle M.Kemal ATATÜRK "Feminizm sosyal bir terördür" diyerek cinsiyet

temelinde erkekeği ve kadını ayrıştıran çatıştıran kadın derneklerini kapattırmıştır.

Aile küçük devlet demektir.Haydi hep birlikte "Aile Dokunma" diyerek bu necip milletimizi ve

devletimizi yeniden inşaa sürecine katkıda bulunalım.

SÖZ KONUSU AİLE SÖZ KONUSU VATANDIR.